-
Events etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Events etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Mart 2010 Cumartesi
27 Şubat 2010 Cumartesi
super-rector
BAK SEN ŞU İŞE??!!!!
DÜNYANIN EN CİCİ REKTÖRÜ
SEÇİLEN ADAM!
Prof. Rein Raud gelmiş geçmiş en iyi rektör olmalı!!!
Yabancı öğrencilerinin cumhuriyet kutlamalarından bir şey anlamadığını fark eden Tallinn Üniversitesi rektörü Rein Raud, onlara Latince bir şarkı söyleyeceklerini açıklayarak iki genç kızı rahatlattı. Türk olan iki üniversiteli genç kız, rektörün daha sonra onlarla Türkçe konuşmasına da oldukça şaşırdı. S.Y. ve Ş.S. daha sonra rektörün Japon öğrencilerle japonca konuşmasının ve cumhuriyet kutlamalarına gitmeden önce öğrencileriyle Krambambuli adındaki geleneksel alkollü içkiyi tüketip şarkı söylemesinin de oldukça şaşırtıcı olduğunu belirtti. Rektörün diğer göze çarpan özellikleri ise kocaman bir göbeği, kıvırcık saç ile sakalları olması ve öğrencilere yaptığı konuşmanın bir dakikadan az sürmesi.
24 Şubat 2010 Çarşamba
Krambambuli
- 2 bardak Batavia Arak
- 2 Bardak Rom (koyu)
- 2 750-Ml. şişe kırmızı şarap
- 2 Limon
- 2 portakal
- 1 bardak şeker
sonra da üzerine kılıç ve meyve koyup yakıyosun kılıcın üzerindeki meyveleri... sıcacık oluyo... ve bu işte
KRAMBAMBULİİİİ
İçmeden önce de bir şarkı söylüyorsun...
şarkının ingilizce çevirisini buldum -orjinali almanca...-
ama bu çeviri bizim estonca söylediğimiz versiyondan daha kısa.. yine de en anlamlı olanın bu olduğunu düşüneceğinizi varsayarak sizlere bu halini kopyalayıp yapıştırıyorum. Bu arada şarkının orjinali -tahminen- haçlı ordusunun marşlarından biri, ama daha sonra bi içki şarkısına dönüşmüş...
Crambambuli is the title
Of that good old song we love the best;
It is the means of health most vital,
When evil fortunes us molest.
From evening late till morning free,
I'll drink my glass, crambambuli,
Cram bim bam bu li, cram-bam-bu-li.
Were I into an inn ascended,
Most like some noble cavalier,
I leave the bread and roast untended,
And bid them bring the corkscrew here.
When blows the post-boy tran tan te,
Then to my glass, crambambuli,
Cram bim bam, bam bu li, crambambuli.
Were I a prince of power unbounded,
Like Kaiser Maximillian,-
For me were there an order founded,
'Tis this device I'd hang thereon:
"Toujours fidele et sans souci,
C'est l'ordre du crambambuli,"
Cram bim bam, bam bu li, crambambuli.
Crambambuli, it still shall cheer me,
When every other joy is past;
When o'er the glass, friend, death draws near me,
To mar my pleasure at the last.
'Tis then we'll drink in company,
The last glass of crambambuli,
Cram bim bam, bam bu li, crambambuli.
bizim söylediğimiz versiyonunda 5 kıta daha var... onlardan bir örnek kıta yazabilirim:
Kui vabadust ma hoidma tõttan
ja sünnima eest võitlema,
ma halja mõõga kätte võtan
mu kõrval sõber seisab ka.
Siis ütlen tal: "mon cher ami,
Veel enne klaas krambambuli!"
bu benim en sevdiğim kıtaydı.. çünkü Vabadust Estonca en sevdiğim kelime ve özgürlük demek.
Estonların şarkı söyleme kültürü oldukça gelişmiş. Sanırım onlarla ilgili en sevdiğim şey bu. Zaten Şarkı Devrimi (laulev revolutsioon) ile bağımsızlıklarını ilan etmelerinden de belli. Taarka adındaki folk şarkıcıları hakkında da bir film izledik, orada zaten şarkıların kültürlerinde nasıl bir yeri olduğunu anladım. Zetod adında da bir grup keşfettik, oldukça orjinal eklentilerle eston folk şarkıları çalıyorlar.Youtube'da falan bulmak mümkün...
22 Şubat 2010 Pazartesi
Estonian Evening
tembeliiiiim
As on the 24th of February we have our Independence Day, then You don't have to go to the University on Wednesday!
Are you ready for a sleepless Tuesday night?
On the 23rd of February we have organised an Estonian Evening, and also prepared typical Estonian food for everyone to taste.Are you ready for a sleepless Tuesday night?
We have planned fun games and dances so that you'd get the taste of the national Estonian feeling.
Our tutors will be there to guide you on the way.
After the evening we all gather to go together to the History Institute in the Old Town. There will be held a Movie Night with Estonian students. Of course there are opened snacktables and scedule has small breaks, but in case you have any special wishes we kindly ask you to obtain the goods yourself .
We will be there until 6:30 in the morning, after what there is a parade to Toompea Castle, where already loads of people are waiting, singing, dancing and cheering to hoist the Estonian blue-black-white flag with an orchestra and national songs.
The festival will continue with a spectacular parade in Vabaduse Väljak with 900 military soldiers plus the military equipment and of course the massive crowd to cheer and clap for them.
google translation'dan size sevgilerle....
el emeği göz nuru bir çeviri:
Şubat bizim Bağımsızlık Günü 24 si olduğu gibi, o zaman üniversite Çarşamba günü gitmek zorunda değilsiniz!Salı uykusuz bir gece için hazır mısınız?
Şubat 23 ve biz, bir Estonya Akşam organize olması da tadına herkes için tipik Estonya yemek hazırladı.Biz böylece ulusal Estonya duygu tadı almak istiyorum eğlenceli oyunlar ve dansları planladınız.Bizim tutors var yolda size yardımcı olacaktır.
Hep beraber Tarihi Enstitüsü Old Town gitmek için toplamak akşam sonra. Orada Estonya öğrencileri ile bir Movie Night yapılacak. Elbette snacktables açtı ve scedule küçük sonları vardır, ama durumda size biz lütfen kendinize mal almak ister özel bir istek var.Orda 6:30 sabah, ne kadar sonra orada Toompea Castle, bir tören insanların şimdiden yük bekleyen, şarkı, dans ve orkestra ve ulusal-siyah-beyaz bayrak Estonya mavi kaldırma için tezahürat olacak songs.Festival 900 askeri askerler artı askeri teçhizat ve tabii ile Vabaduse Väljak içinde büyük kalabalığı neşelendirmek için muhteşem bir geçit töreni ile devam edecek ve onlar için clap
11 Şubat 2010 Perşembe
Intercultural Evening
Aşağıdaki fotoğraflar NET DEĞİL!
Nikon Compact makinemizin lensi bozuldu.
Hemen ardından da fotoğraf çekmeyi hepten bıraktı.
Elimizde kalan en son fotoğraflar bunlar.
Intercultural Evening!
Çok öğle ahım şahım bi eğlence değildi, biraz güldük biraz oynadık.
Oturup kalktık. Salatalık, karnıbahar ve elma yedik -özlemişiz-!!!
Bazı insanlarla muhabbet ettik.
O kadar sanırım...
Bunlar da fotoğraflar...
4 Şubat 2010 Perşembe
Tallinn Times
http://tallinn.ee/eng sitesi bizi hayatta tutuyor. nereye gideceksek yol tarifini buradan alıyoruz.
Pazartesi günü BFM'de ilk dersime girdim. James Thurlow'dan History of Philosophy dersi... Buna göre dönemin sonuna kadar 5 şey okumam lazım. Biri Hegel'in Lectures on the History of Philosophy'si. Biraz da dersin tanımını yapmak için istiyor bunu okumamızı. Sonra Heraclitus: Fragments, Nietzsche: Genealogy of Morals, Sartre: Existentialism ve de içlerinden birini seçeceğim Descartes: Meditations ya da Berkeley: Three Dialogs.
Oldukça eğlenceli olacağa benziyor.
Yarın başka bir derse gireceğim: "Story of Image and Color". Ressam bir kadın tarafından veriliyormuş ders ve aldığım duyumlara göre fena halde saykodelik bi dersmiş. Kadın çılgın çılgın ödevler verip duruyormuş. Sonunda da ortaya audiovisual bir şeyler istiyormuş hepimizden. Bu dersi oldukça merakla bekliyorum. Oldukça eğlenceli ve geliştirici olacağını düşünüyorum.
Bir de bu Erasmus insanları bizi çok meşgul ve sosyal tutuyolar. Durmadan yeni bir programla geliyolar karşımıza. Bu ilk oryantasyon haftasında şehiri ve birbirimizi tanımaya yönelik şeyler var. Buz pateni, Eski Tallinn (Vana Tallinn - şehrin ortaçağdaki merkezi. Harika güzellikte bir yer, fantastik kitaplardan fırlamış gibi) şehrinde bir macera turu, Hoşgeldiniz Partisi vb gibi şeyler var. Çok keyifli... =))
Ve bi de... her zaman.. harika....
KAR VAR HER YERDEEE!!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)