7 Mayıs 2010 Cuma

Gizli Tüneller

Tallinn'in altında pek de uzun olmayan tünelde gezdik. Evet bir tünel vardı -orada Gizli Tünel"ler" dediğimin farkındayım. Öyle dedim çünkü bana da öyle dediler...

Tünellerde, muhtemelen sadece duvardan olmasın, gelenlerin ilgisini çekecek bir şeyler olsun diye düşünülerek, mizansen oluşturulmuştu. Belli bir noktadan başlıyorsun ve adım adım geçmişe dönüyorsun, yani güya bir tür zaman yolculuğu oluşturulmuş. Hikaye 2000lerde başlıyor. 2000lerde, daha doğrusu 90ların sonu 2000lerin başında, tüneller evsizler tarafından kullanılıyormuş. Ama 2005 yılında müze yapılacağı için son evsizi de kovmuşlar.Hadi o neyse de bir de utanmadan herifin hayatını orada cansız mankenle canlandırmışlar. Adamın bir de fotoğrafı vardı.

Bir diğer odada 1970ler ve 1990larda tünelleri parti mekanı olarak kullanan punkların hayatı canlandırılmıştı. Bilmediğim, iyi bi şarkı çalıyordu. Evet, punkların hayatı da duvarlarda canlandırılmıştı... Şöyle ki:


 Biraz daha ilerleyince Ruslar tarafından nükleer saldırılara karşı sığınak olarak kullanılmasının mizanseni oluşturulmuştu ama gerçekten ışık çok azdı ve çektiğim iki fotoğrafta neticede, beklediğim gibi, oldukça karanlık çıktı. Biraz daha ileride ise İkinci Dünya Savaşı dönemi var. Tallinn'e yapılan saldırıda, gizli tüneller 100.000'den fazla insanın hayatını kurtarmış, tüneller aşırı derecede soğuk olmasına ve hiç bir ısıtma sistemi olmamasına rağmen. Bu bombalı saldırının görüntüleri de vardı ayrıca. Bu olay içinde şu an halen yaşayan o zamanlar küçük bir kız olan kadının ve büyükannesinin cansız mankenleri konulmuş.

Sonra daha da eskilere gidiliyo... Çarlık dönemi Rusya'sının işgali altındayken, tüneller zindan olarak kullanılmış. Bu da zindana kapatılmış, çara yamuk yapmış ünlü bir papaz:

Daha da gerilere gidildiğinde İsveç işgali altındaki tünellerin görüntüsü oluşturulmuş. Zaten tünellerde İsveç işgali döneminde İsveç bir mimar tarafından tasarlanmış -ama Estonlar bu tünelin İsveç'e ait olduğu olgusunu duyunca çok bozuluyorlar. Tünelin yapımında çok ucuza Eston işçiler çalıştırılmıştır çünkü, beklenebileceği üzere.

Burada geçmişe yolculuk (!) bitiyor ve geleceğe (!!!) geri dönüyoruz. 2100lerden bir arkeolojik kazı şakası yapmışlar... Benim favorim Cep Telefonu ile ilgili yorumlar...

"Atalarımız müzikal insanlardı, ve bu minik enstrümanları gittikleri her yere götürüyorlardı." etc. diye komiklik yapmışlar...

Her şey iyi güzel.
Ama ben nefret ettim bu tünelden.
Neden mi? İnsanlar yüzyıllarca kullanmışlar bu tüneli, sığınmak için, yaşamak için ya da parti vermek için. Amacın ne kadar soylu olduğunun bir önemi yok. Kullanmışlar sonuçta. Halka aitmiş bu tünel, herkes istediği gibi girip çıkıyormuş. Şimdi ise 50 Kroon ödeyerek, paramız boşa gitmesin diye hissetmemiz için oluşturulmuş mizansen yemini yiyerek bizi pişkin pişkin gezdiriyolar o müze dedikleri yerde. Ama yabancı biri olarak onların bizi oyaladıkları bu müze bozuntusunu değil, orada yaşayan insanların hayatlarını görerek öğrenmeyi tercih ederdim ben. Onu da bırak, bugüne değer verilmeden, geçmişe değer verirmiş, geleceğe inanılıyormuş gibi davranmak da iki yüzlülükten başka bir şey değil. Bunları o rehber kadına da söyledim ya, rahatladım bir nebze. Kadın kendinden emin, gururlu gururlu yürüyordu horoz gibi.

gıcığım, sinirliyim. tünelimizi geri verin! tallinn tünelleri halkındır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder