uçuyoruz canlarım...
Geçen bi ara Viimsi'ye gidelim dedik... gidelim, ama yürüyerek gidelim dedik.
bu ağaçlarda oturma isteğini acil su içme ihtiyacımızı karşılama zorunluluğundan dolayı teptik...
Sonra karşımıza bir müze çıktı::::
siz olsanız siz de burada bir mola verirdiniz.
İçeride üç kapı geçtik. Avizelerden bir örnek:
Müzenin mevzusu 1917 -Bolşevik Devriminden itibaren Estonların haliydi "Özgür Olma Arzusu" adı altında.
Eston hayatıyla ilgili her şey vardı, işte o zamanların casusboy fotoğraf kameraları xD
Eston devrimciler...
O müzede fazla fotoğraf çekemedik, zira çok karanlıktı, buna şükür. x)) Zaten zamanımız da azdı.
Müze iyiydi, güzeldi. Estonların hep sürüklenmiş olmasına insanın biraz siniri bozuluyor, özgür olmalarına bu kadar gururlanıyor olmaları anlaşılıyor. Ama bu kadar gururlanırken, bir yandan da euro gelince bunun bir başka işgal olduğunu anlayamayacak kadar da akışa bırakmışlar kendilerini...
Ama alkolün soyağacının fotoğrafını TABİİ Kİ ÇEKTİM!!!
Sonra müzenin bahçesinde dolaştık:
Bu heykel tuvcalet kağıdı ve tutkaldan yapılmış... Çevirimizden emin olmamakla birlikte doğayla birleşip özgüreşmek anlamına geliyor gibiydi... Bu sanırım bizim bu çalışmayı sevmemiz için yeterli.